Çocukların Gerçek Bir İliÅŸkiye, Uyumlanmaya ve Görülmeye Olan İhtiyaçları
​
Çocukların asıl ihtiyaç duydukları ÅŸey, geliÅŸimlerini destekleyecek eÄŸitici setler veya kompleks pahalı oyuncaklardan ziyade daha temelde gerçek, basit, karşılıklılığın ön planda olduÄŸu bir ebeveyn-çocuk iliÅŸkisidir. Çocuklar dünyaya gözlerini açtıkları ilk zamanlardan itibaren göz temasına, karşılıklılığa, görülmeye ve farkedilmeye, ihtiyaçlarının tutarlı ÅŸekilde karşılanmasına ve ÅŸefkatli dokunuÅŸlara ihtiyaç duyarlar. İnsan beyni karşılıklı etkileÅŸimler sayesinde yeni baÄŸlantılar kurarak ve öÄŸrenme gerçekleÅŸmektedir. Karşılıklı olarak uyumlanabilme, çocukla baÄŸ kurabilmenin en temel baÅŸlangıcıdır. Ebeveyn çocuk arasında kurulan senkron bir iliÅŸki sayesinde ebeveyn, çocuÄŸunun tepkilerini daha yakından takip edip onu daha iyi anlayabiliyor (ne çocuÄŸun hoÅŸuna gidiyor, neye ihtiyacı var, ne onu rahatsız ediyor vb.). Aynı zamanda da çocuk, ebeveynden aldığı tepkiler sayesinde içinde bulunduÄŸu dünyayı anlamlandırmaya ve yeni baÄŸlantılar kurmaya baÅŸlıyor. Ebeveynle kurulan göz teması, karşılıklı mimikler, jestler, ortak dikkat ögeleri ve ses tonu çocuk için en iyi öÄŸreticiler olabiliyor.
​
Bu noktada rutinler, tahmin edilebilir ve tutarlı olmak çocukların kendilerini güvende ve ihtiyaçları karşılanmış, görülmüÅŸ hissetmelerine yardımcı olacaktır. Öz-düzenleme (regülasyon) becerilerinin saÄŸlıklı geliÅŸebilmesi için erken çocukluk döneminde çocuÄŸun ihtiyaçlarının görülmesi ve istikrarlı ÅŸekilde ihtiyaçlarının giderilmesi, duyusal veya duygusal olarak aşırı uyarıldığı anlarda ebeveynin bunu farkedip çocuÄŸu yatıştırması oldukça önemlidir. İhtiyaç duyduÄŸu anlarda ebeveyninin ona gerekli yatıştırmayı sunacağını bilmesi, çocuÄŸun zamanla bu beceriyi kendisi için de kullanmasına yardımcı olmaktadır. Ebeveyn tarafından saÄŸlanan bu güvenle, çocuk kendi kendini yatıştırma kapasitesini (regülasyon) geliÅŸtirmiÅŸ olur. Böylelikle, çocuk duygusal olarak zorlandığı anları giderek daha rahat yönetmeye baÅŸlar. Aynı zamanda çocuÄŸun kendine ve diÄŸerlerine güven duyma kapasitesi de artar ve bu durum çocuÄŸun daha saÄŸlıklı iliÅŸkiler geliÅŸtirmesine yardımcı olur.
